Vali Salih Ayhan ve değerli eşi Zeynep Akkiraz Ayhan’da ki Divriği sevgisinin bir zerresi biz Divriğililerde olsa idi ; Divriği’nin Türkiye turizm de ki yeri bir başka olurdu bugün.
Zeynep Akkiraz Ayhan’ın “KALEMİMİN Nefesi” Şiir kitabından :
DİVRİĞİ – 1
Mevla’m yaratmış beni bir kelebek,
Gözlerimi açtım Divriği’de gülümseyerek
Uçtum tarih kokan sokaklarına,
Kondum anılarla dolu konaklarına.
Gezdim Mühürdarzade’yi, Şeyhoğlu’nu
Sancaktar’ı, Abdullah Paşa’yı, Ayanoğlu’nu.
Gördüm tavanlarında ustanın izlerini,
Kapıların kollarındaki hayâyı, inceliği.
Kokladım bahçelerinde gülün rayihasını,
Duydum insanların şen kahkahasını.
Oracıktan ayrıldım girdim arastaya,
Tarihle iç içe müstesna pazarına,
Başımı kaldırdım gördüm bir afet,
Allah’ım bu ne iştir, nasıl marifet.
Taş oyup yapmışlar dantel,
Ahşap bile olamadı böyle mükemmel.
Girişinde bir ağaç gölgeledi kapısını,
Sevgi ve muhabbet sardı dört bir yanımı.
Merakımdan sordum bura neresi?
Ulu Cami derler adına Sivas’ın gözdesi.
Taşı gördüm taş içre geçmiş,
Taşın hali benim içre işlemiş.
Abanozdan bir minberde duruyor imam,
Usta nasıl hâl etmiş, bu ne ihtimam.
Sesi ayrı güzel, kapıları şahane,
Hastalara açmış kollarını bekliyor şifahane.
Şifahane’de duydum hoş bir seda,
Ne ilimle döşetmiş burayı yüce hüdâ.
Cenneti göremem, kelebek benim adım,
Öldüm görmeden diyemem, kapısını kokladım.
Doyamadım ben bu ilme, üzüldüm halime,
Neden doldu benim ömrüm bir günde…
İşte Divriği sevgisiyle pişmiş, yanmış bu iki insandan Zeynep Akkiraz Ayhan her ayın en az iki günü Sivas’ı ziyaret eden bakan ve vali eşlerini iki yüz km. yolu kat ederek Divriği’ye getirerek Ulucami, tarihi konaklarını, Huma Hatun sokağı gezdirmektedir.
Divriği’nin Sivas da ki Turizm elçisi
Zeynep Akkiraz Ayhan
Demekte haksız mıyız ?..